1 |
Neyi birbirlerine sorup dururlar? |
/content/ayah/audio/hudhaify/078001.mp3
|
عَمَّ يَتَسَاءلُونَ |
2 |
Pek ulu haberi. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078002.mp3
|
عَنِ النَّبَإِ الْعَظِيمِ |
3 |
Öylesine haber ki onlar, bu hususta aykırılığa düşmüşlerdir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078003.mp3
|
الَّذِي هُمْ فِيهِ مُخْتَلِفُونَ |
4 |
Hayır, bilirler yakında. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078004.mp3
|
كَلَّا سَيَعْلَمُونَ |
5 |
Gene de hayır, bilirler yakında. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078005.mp3
|
ثُمَّ كَلَّا سَيَعْلَمُونَ |
6 |
Yeryüzünü, hazır bir yaygı olarak yaymadık mı? |
/content/ayah/audio/hudhaify/078006.mp3
|
أَلَمْ نَجْعَلِ الْأَرْضَ مِهَادًا |
7 |
Ve dağları, çiviler gibi çaktık. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078007.mp3
|
وَالْجِبَالَ أَوْتَادًا |
8 |
Ve sizi, çiftçift yarattık. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078008.mp3
|
وَخَلَقْنَاكُمْ أَزْوَاجًا |
9 |
Ve uykunuzu, vakitli bir istirahat zamanı kıldık. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078009.mp3
|
وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا |
10 |
Ve geceyi, her şeyi örten bir örtü yaptık. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078010.mp3
|
وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ لِبَاسًا |
11 |
Ve gündüzü de geçim zamanı. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078011.mp3
|
وَجَعَلْنَا النَّهَارَ مَعَاشًا |
12 |
Ve üstünüzde, yedi sağlam yapı kurduk. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078012.mp3
|
وَبَنَيْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعًا شِدَادًا |
13 |
Ve yalımyalım yanan bir kandil yarattık. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078013.mp3
|
وَجَعَلْنَا سِرَاجًا وَهَّاجًا |
14 |
Ve sıkılan bulutlardan şarılşarıl sular akıttık. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078014.mp3
|
وَأَنزَلْنَا مِنَ الْمُعْصِرَاتِ مَاء ثَجَّاجًا |
15 |
Akıttık da o sayede tohumları, otları. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078015.mp3
|
لِنُخْرِجَ بِهِ حَبًّا وَنَبَاتًا |
16 |
Ve birbirine sarmaşdolaş bahçeleri, bağları meydana getirdik. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078016.mp3
|
وَجَنَّاتٍ أَلْفَافًا |
17 |
Şüphe yok ki ayırma gününün vakti de tayin edilmiştir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078017.mp3
|
إِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ كَانَ مِيقَاتًا |
18 |
O gün Sur üfürülür de gelirsiniz bölükbölük. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078018.mp3
|
يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا |
19 |
Ve gök açılmış, kapılar haline gelmiştir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078019.mp3
|
وَفُتِحَتِ السَّمَاء فَكَانَتْ أَبْوَابًا |
20 |
ve dağlar yürütülmüş, seraba dönmüştür. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078020.mp3
|
وَسُيِّرَتِ الْجِبَالُ فَكَانَتْ سَرَابًا |
21 |
Şüphe yok ki cehennem pusudadır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078021.mp3
|
إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَادًا |
22 |
Azanlara dönüp varılacak son yerdir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078022.mp3
|
لِلْطَّاغِينَ مَآبًا |
23 |
Yıllar boyunca kalırlar orada. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078023.mp3
|
لَابِثِينَ فِيهَا أَحْقَابًا |
24 |
Ne bir serinlik tadarlar, ne içilecek bir şey. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078024.mp3
|
لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا |
25 |
Ancak bir kaynar su, ancak bir kan ve irin. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078025.mp3
|
إِلَّا حَمِيمًا وَغَسَّاقًا |
26 |
Bir cezadır ki tam uygun. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078026.mp3
|
جَزَاء وِفَاقًا |
27 |
Şüphe yok ki onlar, hiçbir soru ummazlardı. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078027.mp3
|
إِنَّهُمْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ حِسَابًا |
28 |
Ve delillerimizi boyuna yalanlarlardı. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078028.mp3
|
وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا كِذَّابًا |
29 |
Ve biz her şeyi birbir sayıp yazdık. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078029.mp3
|
وَكُلَّ شَيْءٍ أَحْصَيْنَاهُ كِتَابًا |
30 |
Artık tadın, ancak azabınızı arttırırız sizin. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078030.mp3
|
فَذُوقُوا فَلَن نَّزِيدَكُمْ إِلَّا عَذَابًا |
31 |
Şüphe yok ki çekinenlere bir kurtuluş, bir kutluluk ve murada eriş yeri var. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078031.mp3
|
إِنَّ لِلْمُتَّقِينَ مَفَازًا |
32 |
Bahçeler, üzümler. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078032.mp3
|
حَدَائِقَ وَأَعْنَابًا |
33 |
Ve memeleri yeni sertleşmiş yaşıt kızlar. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078033.mp3
|
وَكَوَاعِبَ أَتْرَابًا |
34 |
Ve dopdolu kadeh. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078034.mp3
|
وَكَأْسًا دِهَاقًا |
35 |
Ne boş bir söz duyarlar orada, ne birbirlerini yalanlama. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078035.mp3
|
لَّا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا كِذَّابًا |
36 |
Rabbinden, fazlasıyle bir lütuf ve ihsan. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078036.mp3
|
جَزَاء مِّن رَّبِّكَ عَطَاء حِسَابًا |
37 |
Göklerin ve yeryüzünün ve ikisinin arasındakilerin Rabbidir rahman, onun hitabına nail olmazlar. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078037.mp3
|
رَبِّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا الرحْمَنِ لَا يَمْلِكُونَ مِنْهُ خِطَابًا |
38 |
O gün, Ruh ve melekler, saf saf dururlar; konuşamazlar, ancak rahmanın izin verdiği konuşur ve gerçek söyler. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078038.mp3
|
يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَائِكَةُ صَفًّا لَّا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرحْمَنُ وَقَالَ صَوَابًا |
39 |
Bugün, gerçektir, artık dileyen, dönüp Rabbinin tapısına varmaya bir vesile edinir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078039.mp3
|
ذَلِكَ الْيَوْمُ الْحَقُّ فَمَن شَاء اتَّخَذَ إِلَى رَبِّهِ مَآبًا |
40 |
Şüphe yok ki biz sizi, yakın bir azapla korkutmadayız; o gün kişi, elleriyle hazırladığına bakar ve kafir de ne olurdu der, keşke toprak olaydım. |
/content/ayah/audio/hudhaify/078040.mp3
|
إِنَّا أَنذَرْنَاكُمْ عَذَابًا قَرِيبًا يَوْمَ يَنظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَنِي كُنتُ تُرَابًا |