1 |
Karanlığı ile ortalığı bürüdüğü zaman gece hakkı için! |
/content/ayah/audio/hudhaify/092001.mp3
|
وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى |
2 |
Açılıp parladığı zaman gündüz, |
/content/ayah/audio/hudhaify/092002.mp3
|
وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى |
3 |
Erkeği de, dişiyi de yaratan kudret hakkı için ki: |
/content/ayah/audio/hudhaify/092003.mp3
|
وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى |
4 |
Sizin işleriniz çeşit çeşittir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092004.mp3
|
إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّى |
5 |
Malını Allah yolunda harcayıp O'na saygı duyarak haramdan sakınan, |
/content/ayah/audio/hudhaify/092005.mp3
|
فَأَمَّا مَن أَعْطَى وَاتَّقَى |
6 |
O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) tasdik eden kimseyi. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092006.mp3
|
وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى |
7 |
Biz de en kolay yola muvaffak ederiz. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092007.mp3
|
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى |
8 |
Cimri davranan, bir de kendini güçlü sanıp Allah'tan müstağni gören, |
/content/ayah/audio/hudhaify/092008.mp3
|
وَأَمَّا مَن بَخِلَ وَاسْتَغْنَى |
9 |
O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) yalan sayanı ise, en güç yola sardırırız. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092009.mp3
|
وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى |
10 |
O en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) yalan sayanı ise, en güç yola sardırırız. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092010.mp3
|
فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى |
11 |
O, aşağıya doğru yuvarlanırken malı kendisine hiç fayda etmez. [6,110] |
/content/ayah/audio/hudhaify/092011.mp3
|
وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّى |
12 |
Doğru yolu göstermek elbette Bizim işimizdir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092012.mp3
|
إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَى |
13 |
Âhiret gibi dünya da elbette Bize aittir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092013.mp3
|
وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَى |
14 |
İşte Ben, sizi alev saçan bir ateşe karşı uyarıyorum. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092014.mp3
|
فَأَنذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّى |
15 |
O ateş ki dini yalan sayan ve ona sırtını dönenden başkası oraya girmez. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092015.mp3
|
لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى |
16 |
O ateş ki dini yalan sayan ve ona sırtını dönenden başkası oraya girmez. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092016.mp3
|
الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّى |
17 |
Ama Allah'a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise ondan uzak tutulur. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092017.mp3
|
وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى |
18 |
Ama Allah'a karşı gelmekten çok sakınan ve gönlünü arındırmak için Allah yolunda mal harcayan ise ondan uzak tutulur. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092018.mp3
|
الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى |
19 |
O, verdiğini kendisine yapılan bir iyiliğin karşılığı olarak vermez. Verdiğinden ötürü hiç kimseden mükâfat da beklemez. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092019.mp3
|
وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَى |
20 |
Sadece ve sadece yüce Rabbini razı etmek ister. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092020.mp3
|
إِلَّا ابْتِغَاء وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى |
21 |
Kendisi de ukbada elbet hoşnut olur. |
/content/ayah/audio/hudhaify/092021.mp3
|
وَلَسَوْفَ يَرْضَى |