Al-Fajr

  1. Home
  2. Translation
  3. Turkish: Suat Yildirim
Change Language
Change Surah
Change Recitation

Turkish: Suat Yildirim

 Play All
# Translation Ayah
1 Fecre, وَالْفَجْرِ
2 O on geceye, وَلَيَالٍ عَشْرٍ
3 Çifte ve teke, وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ
4 Akıp giden geceye yemin olsun ki:(Kıyamet gelecektir.) وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ
5 Nasıl, bunlarda aklı olan için yemin değeri vardır değil mi? هَلْ فِي ذَلِكَ قَسَمٌ لِّذِي حِجْرٍ
6 Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun'a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi? أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
7 Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun'a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi? إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ
8 Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun'a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi? الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ
9 Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun'a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi? وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ
10 Beldeler içinde benzeri yaratılmamış ve yüksek binalarla dolu İrem şehrinde oturan Âd milletine. [69,6-10; 7,71-72; 41,15;53,50]Vâdideki kayaları oyup yontarak sağlam evler yapan Semud milletine [7,73-79; 11,61-68; 26, 141-158]Çadırlı ordugâhlar, piramitler sahibi Firavun'a, [7,103-141; 11,96-99; 43,46-56]Rabbinin ne yaptığını görmedin mi? وَفِرْعَوْنَ ذِي الْأَوْتَادِ
11 Bütün bunlar, bulundukları ülkelerde azdıkça azdılar. الَّذِينَ طَغَوْا فِي الْبِلَادِ
12 Oralarda fesat ve bozgun çıkarıp, nizamı altüst ettiler. فَأَكْثَرُوا فِيهَا الْفَسَادَ
13 Bu yüzden senin Rabbin de onların üstüne azap kamçıları yağdırdı. فَصَبَّ عَلَيْهِمْ رَبُّكَ سَوْطَ عَذَابٍ
14 Çünkü Rabbin hep gözetlemededir. إِنَّ رَبَّكَ لَبِالْمِرْصَادِ
15 Rabbi, insanı denemek için ona değer verip, nimetlere gark edince o: “Rabbim hakkım olan ikramı yaptı.” der. فَأَمَّا الْإِنسَانُ إِذَا مَا ابْتَلَاهُ رَبُّهُ فَأَكْرَمَهُ وَنَعَّمَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَكْرَمَنِ
16 Ama yine denemek için nasibini daraltınca O: “Rabbim beni zelil, perişan etti!” der. وَأَمَّا إِذَا مَا ابْتَلَاهُ فَقَدَرَ عَلَيْهِ رِزْقَهُ فَيَقُولُ رَبِّي أَهَانَنِ
17 Hayır! (Siz Allah'tan hep ikramı devam ettirmesini istersiniz ama,) yetime değer vermezsiniz! كَلَّا بَل لَّا تُكْرِمُونَ الْيَتِيمَ
18 Muhtaçları doyurmaya teşvik etmezsiniz. وَلَا تَحَاضُّونَ عَلَى طَعَامِ الْمِسْكِينِ
19 Mirasları helâl haram demeden ne gelse yersiniz. وَتَأْكُلُونَ التُّرَاثَ أَكْلًا لَّمًّا
20 Mal mülk sevgisi ise bütün benliğinizi kaplamış! وَتُحِبُّونَ الْمَالَ حُبًّا جَمًّا
21 Hayır! Bu yaptıklarınız kesinlikle yanlış!Dünya sarsılıp parça parça döküldüğü zaman, كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا
22 Rabbinin emri gelip melekler de saf saf geldikleri zaman, وَجَاء رَبُّكَ وَالْمَلَكُ صَفًّا صَفًّا
23 Ve cehennemin getirildiği gün...İnsan işi anlar o gün!Ama anlamasının ne faydası var o gün! وَجِيءَ يَوْمَئِذٍ بِجَهَنَّمَ يَوْمَئِذٍ يَتَذَكَّرُ الْإِنسَانُ وَأَنَّى لَهُ الذِّكْرَى
24 “Keşke sağlığımda bu hayatım için hazırlık yapsaydım!” der. يَقُولُ يَا لَيْتَنِي قَدَّمْتُ لِحَيَاتِي
25 İşte o gün O'nun ettiği azabı kimse edemez. فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُ أَحَدٌ
26 O'nun vurduğu bağı kimse vuramaz. وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُ أَحَدٌ
27 Ey gönül huzuruna ermiş ruh!Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine!Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime! يَا أَيَّتُهَا النَّفْسُ الْمُطْمَئِنَّةُ
28 Ey gönül huzuruna ermiş ruh!Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine!Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime! ارْجِعِي إِلَى رَبِّكِ رَاضِيَةً مَّرْضِيَّةً
29 Ey gönül huzuruna ermiş ruh!Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine!Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime! فَادْخُلِي فِي عِبَادِي
30 Ey gönül huzuruna ermiş ruh!Sen Rabbinden razı, O senden razı olarak dön Rabbine!Sen de katıl has kullarımın içine, gir cennetime! وَادْخُلِي جَنَّتِي
Next Surah Al-Balad
;