1 |
Tenzih et yücelerden yüce Rabbinin adını. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087001.mp3
|
سَبِّحِ اسْمَ رَبِّكَ الْأَعْلَى |
2 |
Bir Rab ki yarattı, derken düzüp koştu. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087002.mp3
|
الَّذِي خَلَقَ فَسَوَّى |
3 |
Bir Rab ki ölçüp biçti, derken doğru yolu buldurdu. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087003.mp3
|
وَالَّذِي قَدَّرَ فَهَدَى |
4 |
Bir Rab ki otlağı çıkardı. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087004.mp3
|
وَالَّذِي أَخْرَجَ الْمَرْعَى |
5 |
Derken onu kapkara, kupkuru bir hale döndürdü. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087005.mp3
|
فَجَعَلَهُ غُثَاء أَحْوَى |
6 |
Seni okutacağız da unutmayacaksın. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087006.mp3
|
سَنُقْرِؤُكَ فَلَا تَنسَى |
7 |
Ancak Allah dilerse o başka; şüphe yok ki o, açığa vurulanı da, gizli kalanı da bilir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087007.mp3
|
إِلَّا مَا شَاء اللَّهُ إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ وَمَا يَخْفَى |
8 |
Ve sana, en kolay yolda başarı vereceğiz. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087008.mp3
|
وَنُيَسِّرُكَ لِلْيُسْرَى |
9 |
Artık öğüt ver, fayda verirse eğer. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087009.mp3
|
فَذَكِّرْ إِن نَّفَعَتِ الذِّكْرَى |
10 |
Korkan, öğüt alır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087010.mp3
|
سَيَذَّكَّرُ مَن يَخْشَى |
11 |
En kötü ve bahtsız olan, ondan sakınır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087011.mp3
|
وَيَتَجَنَّبُهَا الْأَشْقَى |
12 |
Öyle bahtsız ki o, pek büyük ataşe atılır, yanar. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087012.mp3
|
الَّذِي يَصْلَى النَّارَ الْكُبْرَى |
13 |
Sonra da orada ne ölür, ne dirilir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087013.mp3
|
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَى |
14 |
Gerçekten de kurtulur, murada erer kendini temizleyen. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087014.mp3
|
قَدْ أَفْلَحَ مَن تَزَكَّى |
15 |
Ve Rabbinin adını anıp da namaz kılan. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087015.mp3
|
وَذَكَرَ اسْمَ رَبِّهِ فَصَلَّى |
16 |
Hayır, siz dünya yaşayışını üstün tutarsınız. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087016.mp3
|
بَلْ تُؤْثِرُونَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا |
17 |
Ahiretse daha hayırlıdır ve daha da sürekli. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087017.mp3
|
وَالْآخِرَةُ خَيْرٌ وَأَبْقَى |
18 |
Şüphe yok ki bu vardı, elbette daha önceki sahifelerde. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087018.mp3
|
إِنَّ هَذَا لَفِي الصُّحُفِ الْأُولَى |
19 |
İbrahim'in ve Musa'nın sahifelerinde. |
/content/ayah/audio/hudhaify/087019.mp3
|
صُحُفِ إِبْرَاهِيمَ وَمُوسَى |