Al-Mutaffife

  1. Home
  2. Translation
  3. Turkish: Abdulbaki Golpinarli
Change Language
Change Surah
Change Recitation

Turkish: Abdulbaki Golpinarli

 Play All
# Translation Ayah
1 Yazık ölçüye, tartıya hile katanlara. وَيْلٌ لِّلْمُطَفِّفِينَ
2 Öyle kişilerdir onlar ki insanlardan bir şey alırlarken tamam ölçerler. الَّذِينَ إِذَا اكْتَالُواْ عَلَى النَّاسِ يَسْتَوْفُونَ
3 Ve insanlara ölçüp tartarlarken eksik ölçerler, eksik tartarlar. وَإِذَا كَالُوهُمْ أَو وَّزَنُوهُمْ يُخْسِرُونَ
4 Onlar, gerçekten de tekrar dirilip kalkacaklarını sanmıyorlar mı? أَلَا يَظُنُّ أُولَئِكَ أَنَّهُم مَّبْعُوثُونَ
5 Pek büyük bir gün için. لِيَوْمٍ عَظِيمٍ
6 Öylesine bir gün ki insanlar, alemlerin Rabbinin emriyle kalkarlar. يَوْمَ يَقُومُ النَّاسُ لِرَبِّ الْعَالَمِينَ
7 İş sandıkları gibi değil; şüphe yok ki kötülük edenlerin amel defterleri, elbette siccindedir. كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الفُجَّارِ لَفِي سِجِّينٍ
8 Ve nedir, bilir misin siccin? وَمَا أَدْرَاكَ مَا سِجِّينٌ
9 Bir kitaptır ki yazılmış. كِتَابٌ مَّرْقُومٌ
10 Vay hallerine o gün yalanlayanların. وَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِّلْمُكَذِّبِينَ
11 Onların ki yalanlarlardı ceza gününü. الَّذِينَ يُكَذِّبُونَ بِيَوْمِ الدِّينِ
12 Ve o günü, yalnız haddini aşan ve boyuna suç işleyip duran kişiler yalanlarlar. وَمَا يُكَذِّبُ بِهِ إِلَّا كُلُّ مُعْتَدٍ أَثِيمٍ
13 Onlara ayetlerimizi okuyunca derler ki: Öncekilere ait masallar. إِذَا تُتْلَى عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ
14 İş öyle değil, hayır, kazandıkları şeyler, üstüste kalplerine yığılmıştır da kalpleri pas tutmuştur. كَلَّا بَلْ رَانَ عَلَى قُلُوبِهِم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ
15 İş öyle değil, hayır, şüphe yok ki onlar, o gün elbette Rablerinin lütfünden, bir perdeyle, bir engelle uzak kalırlar. كَلَّا إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ
16 Sonra da şüphe yok ki onlar, elbette cehenneme atılırlar. ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُوا الْجَحِيمِ
17 Sonra denir ki: İşte buydu yalanladığınız. ثُمَّ يُقَالُ هَذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ
18 İş öyle değil, şüphe yok ki iyi kişilerin amel defterleri, illiyyin'dedir. كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ
19 Ve nedir, bilir misin illiyyin? وَمَا أَدْرَاكَ مَا عِلِّيُّونَ
20 Bir kitaptır ki yazılmış. كِتَابٌ مَّرْقُومٌ
21 Onu görür ancak mabutlarına yaklaştırılanlar. يَشْهَدُهُ الْمُقَرَّبُونَ
22 Şüphe yok ki iyi kişiler, elbette cennettedir. إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ
23 Tahtlar üstünde bakarlar. عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ
24 Tanırsın onları, yüzlerinde cennetin parlaklığı var. تَعْرِفُ فِي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّعِيمِ
25 Sunulur, içirilir onlara halis şarap ki içiminin sonu pek hoştur. يُسْقَوْنَ مِن رَّحِيقٍ مَّخْتُومٍ
26 Ve sonunda misk kokar; ve özleyip dileyenler, bunu özlesinler, bunu dilesinler. خِتَامُهُ مِسْكٌ وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ
27 Ve bu şaRaba Tesnim ırmağının suyu da karıştırılmıştır. وَمِزَاجُهُ مِن تَسْنِيمٍ
28 Öyle bir kaynaktır bu ki ondan, mabutlarına yaklaşanlar içer. عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَ
29 Şüphe yok ki suç işliyenler, inananlara gülerler. إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُواْ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ
30 Ve onların yanlarından geçerlerken, kaşlarıylagözleriyle onları işaret ederler, وَإِذَا مَرُّواْ بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ
31 Ve kendi adamlarının yanlarına dönünce de eğlenerek gülegüle dönerler. وَإِذَا انقَلَبُواْ إِلَى أَهْلِهِمُ انقَلَبُواْ فَكِهِينَ
32 Ve onları görünce de şüphe yok ki derler bunlar, elbette sapıklar. وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَؤُلَاء لَضَالُّونَ
33 Ve bunlar, inananların yaptıklarını görüp bellemek için gönderilmediler. وَمَا أُرْسِلُوا عَلَيْهِمْ حَافِظِينَ
34 Artık bugün, inananlar, kafirlere gülerler. فَالْيَوْمَ الَّذِينَ آمَنُواْ مِنَ الْكُفَّارِ يَضْحَكُونَ
35 Tahtlar üstünden bakarlar. عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ
36 Cezalandılar mı kafirler, yaptıklarına karşılık? هَلْ ثُوِّبَ الْكُفَّارُ مَا كَانُوا يَفْعَلُونَ
Next Surah Al-Inshiqaq
;