An-Nazi'at

  1. Home
  2. Translation
  3. Turkish: Diyanet Isleri
Change Language
Change Surah
Change Recitation

Turkish: Diyanet Isleri

 Play All
# Translation Ayah
1 Canları boğarcasına şiddetle çekip alanlara and olsun, وَالنَّازِعَاتِ غَرْقًا
2 Canları kolaylıkla alanlara and olsun, وَالنَّاشِطَاتِ نَشْطًا
3 Yüzüp yüzüp gidenlere and olsun, وَالسَّابِحَاتِ سَبْحًا
4 Yarıştıkça yarışan ve işleri yöneten meleklere and olsun فَالسَّابِقَاتِ سَبْقًا
5 Yarıştıkça yarışan ve işleri yöneten meleklere and olsun فَالْمُدَبِّرَاتِ أَمْرًا
6 O gün bir sarsıntı sarsar. يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُ
7 Peşinden bir diğeri gelir. تَتْبَعُهَا الرَّادِفَةُ
8 O gün kalbler titrer. قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌ
9 İnsanların gözleri yere döner. أَبْصَارُهَا خَاشِعَةٌ
10 Derler ki: "Biz eski halimize mi döndürüleceğiz?" يَقُولُونَ أَئِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِي الْحَافِرَةِ
11 "Ufalanmış kemik olduğumuz zaman mı?" أَئِذَا كُنَّا عِظَامًا نَّخِرَةً
12 Derler ki: "O takdirde bu zararına bir dönüştür." قَالُوا تِلْكَ إِذًا كَرَّةٌ خَاسِرَةٌ
13 Doğrusu bir tek çığlık yetecektir. فَإِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ
14 Hepsi hemen bir düzlüğe dökülecektir. فَإِذَا هُم بِالسَّاهِرَةِ
15 Musa'nın başından geçen olay sana geldi mi? هَلْ أتَاكَ حَدِيثُ مُوسَى
16 Tuva'da, kutsal bir vadide, Rabbi ona şöyle hitap etmişti: إِذْ نَادَاهُ رَبُّهُ بِالْوَادِ الْمُقَدَّسِ طُوًى
17 "Firavun'a git; doğrusu o azmıştır." اذْهَبْ إِلَى فِرْعَوْنَ إِنَّهُ طَغَى
18 "Ona de ki: Arınmağa niyetin var mı?" فَقُلْ هَل لَّكَ إِلَى أَن تَزَكَّى
19 "Rabbine giden yolu göstereyim ki O'na saygı duyup korkasın." وَأَهْدِيَكَ إِلَى رَبِّكَ فَتَخْشَى
20 Bunun üzerine ona en büyük mucizeyi gösterdi. فَأَرَاهُ الْآيَةَ الْكُبْرَى
21 Ama Firavun yalanladı ve baş kaldırdı. فَكَذَّبَ وَعَصَى
22 Geri dönüp yürüdü. ثُمَّ أَدْبَرَ يَسْعَى
23 Adamlarını toplayıp seslendi: فَحَشَرَ فَنَادَى
24 "Sizin en yüce rabbiniz benim" dedi. فَقَالَ أَنَا رَبُّكُمُ الْأَعْلَى
25 Allah bunun üzerine onu dünya ve ahiret azabına uğrattı. فَأَخَذَهُ اللَّهُ نَكَالَ الْآخِرَةِ وَالْأُولَى
26 Doğrusu bunda Allah'tan korkan kimseye ders vardır. إِنَّ فِي ذَلِكَ لَعِبْرَةً لِّمَن يَخْشَى
27 Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir. أَأَنتُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمِ السَّمَاء بَنَاهَا
28 Sizi yaratmak mı daha zordur, yoksa göğü yaratmak mı? Ki onu Allah bina edip yükseltmiş ve ona şekil vermiştir. رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوَّاهَا
29 Gecesini karanlık yapmış, gündüzünü aydınlatmıştır. وَأَغْطَشَ لَيْلَهَا وَأَخْرَجَ ضُحَاهَا
30 Ardından yeri düzenlemiştir. وَالْأَرْضَ بَعْدَ ذَلِكَ دَحَاهَا
31 Suyunu ondan çıkarmış ve otlak yer meydana getirmiştir. أَخْرَجَ مِنْهَا مَاءهَا وَمَرْعَاهَا
32 Dağları yerleştirmiştir. وَالْجِبَالَ أَرْسَاهَا
33 Bunları sizin ve hayvanlarınızın geçinmesi için yapmıştır. مَتَاعًا لَّكُمْ وَلِأَنْعَامِكُمْ
34 Güç yetirilemeyen en büyük baskın geldiği zaman, o gün, insan ne uğurda çalıştığını anlar. فَإِذَا جَاءتِ الطَّامَّةُ الْكُبْرَى
35 Güç yetirilemeyen en büyük baskın geldiği zaman, o gün, insan ne uğurda çalıştığını anlar. يَوْمَ يَتَذَكَّرُ الْإِنسَانُ مَا سَعَى
36 Cehennem her bakanın göreceği şekilde gösterilir. وَبُرِّزَتِ الْجَحِيمُ لِمَن يَرَى
37 İşte, azıp da dünya hayatını tercih edenin varacağı yer şüphesiz cehennemdir. فَأَمَّا مَن طَغَى
38 İşte, azıp da dünya hayatını tercih edenin varacağı yer şüphesiz cehennemdir. وَآثَرَ الْحَيَاةَ الدُّنْيَا
39 İşte, azıp da dünya hayatını tercih edenin varacağı yer şüphesiz cehennemdir. فَإِنَّ الْجَحِيمَ هِيَ الْمَأْوَى
40 Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kötülükten alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir. وَأَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِ وَنَهَى النَّفْسَ عَنِ الْهَوَى
41 Ama kim Rabbinin azametinden korkup da kendini kötülükten alıkoymuşsa, varacağı yer şüphesiz cennettir. فَإِنَّ الْجَنَّةَ هِيَ الْمَأْوَى
42 Senden kıyametin ne zaman gelip çatacağını sorarlar. يَسْأَلُونَكَ عَنِ السَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَاهَا
43 Nerde senden onu anlatması? فِيمَ أَنتَ مِن ذِكْرَاهَا
44 Onun bilgisi Rabbine aittir. إِلَى رَبِّكَ مُنتَهَاهَا
45 Sen sadece kıyametten korkanı uyaransın. إِنَّمَا أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخْشَاهَا
46 Kıyameti gördükleri gün dünyada ancak bir akşam yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış olduklarını sanırlar. كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُوا إِلَّا عَشِيَّةً أَوْ ضُحَاهَا
Next Surah Abasa
;