1 |
Yanına kör bir kimse geldi diye (Peygamber) yüzünü asıp çevirdi. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080001.mp3
|
عَبَسَ وَتَوَلَّى |
2 |
Yanına kör bir kimse geldi diye (Peygamber) yüzünü asıp çevirdi. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080002.mp3
|
أَن جَاءهُ الْأَعْمَى |
3 |
Ne bilirsin, belki de o arınacak; |
/content/ayah/audio/hudhaify/080003.mp3
|
وَمَا يُدْرِيكَ لَعَلَّهُ يَزَّكَّى |
4 |
Yahut öğüt alacaktı da bu öğüt kendisine fayda verecekti. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080004.mp3
|
أَوْ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ الذِّكْرَى |
5 |
Ama sen, kendisini öğütten müstağni gören kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080005.mp3
|
أَمَّا مَنِ اسْتَغْنَى |
6 |
Ama sen, kendisini öğütten müstağni gören kimseyi karşına alıp ilgileniyorsun. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080006.mp3
|
فَأَنتَ لَهُ تَصَدَّى |
7 |
Arınmak istememesinden sana ne? |
/content/ayah/audio/hudhaify/080007.mp3
|
وَمَا عَلَيْكَ أَلَّا يَزَّكَّى |
8 |
Sen, Allah'tan korkup sana koşarak gelen kimseye aldırmıyorsun. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080008.mp3
|
وَأَمَّا مَن جَاءكَ يَسْعَى |
9 |
Sen, Allah'tan korkup sana koşarak gelen kimseye aldırmıyorsun. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080009.mp3
|
وَهُوَ يَخْشَى |
10 |
Sen, Allah'tan korkup sana koşarak gelen kimseye aldırmıyorsun. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080010.mp3
|
فَأَنتَ عَنْهُ تَلَهَّى |
11 |
Dikkat et; bu Kuran bir öğüttür. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080011.mp3
|
كَلَّا إِنَّهَا تَذْكِرَةٌ |
12 |
Dileyen onu öğüt kabul eder. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080012.mp3
|
فَمَن شَاء ذَكَرَهُ |
13 |
O, kutsal kılınmış, yüceltilmiş, arınmış sahifeler üzerindedir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080013.mp3
|
فِي صُحُفٍ مُّكَرَّمَةٍ |
14 |
O, kutsal kılınmış, yüceltilmiş, arınmış sahifeler üzerindedir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080014.mp3
|
مَّرْفُوعَةٍ مُّطَهَّرَةٍ |
15 |
İyi kimseler, saygıdeğer elçilerin eliyle yazılmıştır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080015.mp3
|
بِأَيْدِي سَفَرَةٍ |
16 |
İyi kimseler, saygıdeğer elçilerin eliyle yazılmıştır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080016.mp3
|
كِرَامٍ بَرَرَةٍ |
17 |
Canı çıksın o insanın, o ne nankördür! |
/content/ayah/audio/hudhaify/080017.mp3
|
قُتِلَ الْإِنسَانُ مَا أَكْفَرَهُ |
18 |
Allah onu hangi şeyden yaratmış? |
/content/ayah/audio/hudhaify/080018.mp3
|
مِنْ أَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُ |
19 |
Onu meniden yaratıp merhalelerden geçirerek ona şekil vermiş; |
/content/ayah/audio/hudhaify/080019.mp3
|
مِن نُّطْفَةٍ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُ |
20 |
Sonra, yolu ona kolaylaştırmıştır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080020.mp3
|
ثُمَّ السَّبِيلَ يَسَّرَهُ |
21 |
Sonra onu öldürür ve kabre koyar. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080021.mp3
|
ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ |
22 |
Sonra, dilediği zaman onu tekrar diriltir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080022.mp3
|
ثُمَّ إِذَا شَاء أَنشَرَهُ |
23 |
Hayır; Allah'ın kendisine buyurduğunu hala yerine getirmemiştir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080023.mp3
|
كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَا أَمَرَهُ |
24 |
İnsan, yiyeceğine bir baksın; |
/content/ayah/audio/hudhaify/080024.mp3
|
فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ إِلَى طَعَامِهِ |
25 |
Doğrusu suyu bol bol indirmekteyiz. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080025.mp3
|
أَنَّا صَبَبْنَا الْمَاء صَبًّا |
26 |
Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080026.mp3
|
ثُمَّ شَقَقْنَا الْأَرْضَ شَقًّا |
27 |
Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080027.mp3
|
فَأَنبَتْنَا فِيهَا حَبًّا |
28 |
Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080028.mp3
|
وَعِنَبًا وَقَضْبًا |
29 |
Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080029.mp3
|
وَزَيْتُونًا وَنَخْلًا |
30 |
Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080030.mp3
|
وَحَدَائِقَ غُلْبًا |
31 |
Sonra yeryüzünü iyice yarmakta ve orada taneli ekinler, üzümler, sebzeler, zeytin, hurma ağaçları ve bahçelerde koca koca ağaçlı meyveler ve çayırlar bitirmekteyiz. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080031.mp3
|
وَفَاكِهَةً وَأَبًّا |
32 |
Bunlar sizin ve hayvanlarınız için geçimliktir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080032.mp3
|
مَّتَاعًا لَّكُمْ وَلِأَنْعَامِكُمْ |
33 |
O muazzam gürültü, kıyamet kopup geldiği zaman; |
/content/ayah/audio/hudhaify/080033.mp3
|
فَإِذَا جَاءتِ الصَّاخَّةُ |
34 |
O gün, kişi kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından, kaçar. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080034.mp3
|
يَوْمَ يَفِرُّ الْمَرْءُ مِنْ أَخِيهِ |
35 |
O gün, kişi kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından, kaçar. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080035.mp3
|
وَأُمِّهِ وَأَبِيهِ |
36 |
O gün, kişi kardeşinden, annesinden, babasından, karısından ve oğullarından, kaçar. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080036.mp3
|
وَصَاحِبَتِهِ وَبَنِيهِ |
37 |
O gün, herkesin kendine yeter derdi vardır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080037.mp3
|
لِكُلِّ امْرِئٍ مِّنْهُمْ يَوْمَئِذٍ شَأْنٌ يُغْنِيهِ |
38 |
O gün bir takım yüzler aydınlıktır, gülmekte ve sevinmektedir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080038.mp3
|
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ مُّسْفِرَةٌ |
39 |
O gün bir takım yüzler aydınlıktır, gülmekte ve sevinmektedir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080039.mp3
|
ضَاحِكَةٌ مُّسْتَبْشِرَةٌ |
40 |
O gün birtakım yüzler de tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080040.mp3
|
وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ عَلَيْهَا غَبَرَةٌ |
41 |
O gün birtakım yüzler de tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080041.mp3
|
تَرْهَقُهَا قَتَرَةٌ |
42 |
İşte bunlar inkarcı olanlar, Allah'ın buyruğundan çıkanlardır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/080042.mp3
|
أُوْلَئِكَ هُمُ الْكَفَرَةُ الْفَجَرَةُ |