Al-Gashiya

  1. Home
  2. Translation
  3. Turkish: Suat Yildirim
Change Language
Change Surah
Change Recitation

Turkish: Suat Yildirim

 Play All
# Translation Ayah
1 Gâşiye'nin,dehşeti her tarafı saracak olan o felâketin mahiyeti hakkında elbet sen de bilgi sahibi oldun. هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْغَاشِيَةِ
2 Yüzler vardır o gün yere eğilmiştir, zelildir! وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ خَاشِعَةٌ
3 Yorgundur, bitkin mi bitkindir! عَامِلَةٌ نَّاصِبَةٌ
4 Kızgın ateşe girerler. تَصْلَى نَارًا حَامِيَةً
5 Susayınca kaynar su kaynayan bir çeşmeden içerler. تُسْقَى مِنْ عَيْنٍ آنِيَةٍ
6 Yiyecekleri sadece bir dikenden ibarettir. لَّيْسَ لَهُمْ طَعَامٌ إِلَّا مِن ضَرِيعٍ
7 Bu diken ne besleyicidir, ne de açlığı giderir. لَا يُسْمِنُ وَلَا يُغْنِي مِن جُوعٍ
8 Ama yüzler vardır, o gün mutludurlar! وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاعِمَةٌ
9 Emeklerinin neticesini almadan ötürü gayet memnundurlar. لِسَعْيِهَا رَاضِيَةٌ
10 Pek üstün ve pek muteber bir cennettedirler. فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٍ
11 Orada hiç boş söz işitmezler. [19,62; 52,23; 56-25-26] لَّا تَسْمَعُ فِيهَا لَاغِيَةً
12 Orada akan berrak pınarlar... فِيهَا عَيْنٌ جَارِيَةٌ
13 Orada üstün, kıymetli tahtlar... فِيهَا سُرُرٌ مَّرْفُوعَةٌ
14 Hazırlanmış kadehler... وَأَكْوَابٌ مَّوْضُوعَةٌ
15 Dizilmiş koltuklar, yastıklar... وَنَمَارِقُ مَصْفُوفَةٌ
16 Yayılmış halılar ve döşemeler... وَزَرَابِيُّ مَبْثُوثَةٌ
17 O kâfirler bakıp düşünmezler mi: (Mesela) deve nasıl yaratılmış? أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى الْإِبِلِ كَيْفَ خُلِقَتْ
18 Gök nasıl kurulup uçsuz bucaksız yükseltilmiş? [50,6; 67,3-4] وَإِلَى السَّمَاء كَيْفَ رُفِعَتْ
19 Dağlar nasıl da yeri tutup, dengeleyen direkler halinde dikilmiş. وَإِلَى الْجِبَالِ كَيْفَ نُصِبَتْ
20 Yeryüzü nasıl yayılıp hayata elverişli kılınmış? وَإِلَى الْأَرْضِ كَيْفَ سُطِحَتْ
21 İşte böyle... Sen insanları irşada devam et! Zaten senin görevin sadece irşad edip düşündürmektir. فَذَكِّرْ إِنَّمَا أَنتَ مُذَكِّرٌ
22 Yoksa sen kimseyi zorlayacak değilsin. لَّسْتَ عَلَيْهِم بِمُصَيْطِرٍ
23 Lâkin kim ki imana sırtını döner ve inkâr eder, إِلَّا مَن تَوَلَّى وَكَفَرَ
24 Allah da onu en büyük cezaya çarptırır. فَيُعَذِّبُهُ اللَّهُ الْعَذَابَ الْأَكْبَرَ
25 Elbet onların dönüşü Bize olacaktır. إِنَّ إِلَيْنَا إِيَابَهُمْ
26 Elbet hesaplarını görmek de Bizim işimiz olacaktır. ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُمْ
Next Surah Al-Fajr
;