Ash-Shams

Change Language
Change Surah
Change Recitation

Turkish: Edip Yüksel

Play All
# Translation Ayah
1 Andolsun güneşe ve onun aydınlığına, وَالشَّمْسِ وَضُحَاهَا
2 Onu izleyen aya, وَالْقَمَرِ إِذَا تَلَاهَا
3 Onu açığa çıkaran gündüze, وَالنَّهَارِ إِذَا جَلَّاهَا
4 Onu örten geceye, وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَاهَا
5 Göğe ve onu kurana, وَالسَّمَاء وَمَا بَنَاهَا
6 Yere ve onu yuvarlayıp döşeyene, وَالْأَرْضِ وَمَا طَحَاهَا
7 Nefse ve onu düzenleyene, وَنَفْسٍ وَمَا سَوَّاهَا
8 Sonra da ona kötülüğünü ve erdemliliğini bildirene andolsun ki; فَأَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوَاهَا
9 Onu temizleyen kurtulmuştur. قَدْ أَفْلَحَ مَن زَكَّاهَا
10 Onu başıboş bırakan ise zarar etmiştir. وَقَدْ خَابَ مَن دَسَّاهَا
11 Semud (halkı), azgınlığı yüzünden yalanladı. كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوَاهَا
12 En azgınları ayaklanmıştı. إِذِ انبَعَثَ أَشْقَاهَا
13 ALLAH'ın elçisi, onlara, "ALLAH'ın devesine ve onun suyuna dokunmayın," demişti. فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللَّهِ نَاقَةَ اللَّهِ وَسُقْيَاهَا
14 Onu yalanlayıp deveyi boğazladılar. Bunun üzerine Rab'leri suçlarından ötürü onları silip yerle bir etti. فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَا فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُم بِذَنبِهِمْ فَسَوَّاهَا
15 Ne var ki hâlâ onların sonlarından ders alınmıyor وَلَا يَخَافُ عُقْبَاهَا
;