Al-Lail

  1. Home
  2. Translation
  3. Turkish: Diyanet Isleri
Change Language
Change Surah
Change Recitation

Turkish: Diyanet Isleri

 Play All
# Translation Ayah
1 Kararıp ortalığı bürüdüğü zaman geceye and olsun. وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى
2 Açılıp aydınlattığı zaman gündüze and olsun. وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى
3 Erkeği ve dişiyi yaratana and olsun ki: وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى
4 Doğrusu sizin çalışmalarınız çeşitlidir. إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّى
5 Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız. فَأَمَّا مَن أَعْطَى وَاتَّقَى
6 Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız. وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى
7 Elinde bulunandan verenin, Allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan Allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız. فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى
8 Ama, cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız. وَأَمَّا مَن بَخِلَ وَاسْتَغْنَى
9 Ama, cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız. وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى
10 Ama, cimrilik eden, kendini Allah'tan müstağni sayan, en güzel sözü yalanlayan kimsenin güçlüğe uğramasını kolaylaştırırız. فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى
11 O kimse ölüp ateşe yuvarlandığı zaman, malı ona fayda vermez. وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّى
12 Bize düşen sadece doğru yolu göstermektir. إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَى
13 Şüphesiz ahiret de, dünya da Bizimdir. وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَى
14 Sizi alevler saçan ateşle uyardım; فَأَنذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّى
15 Oraya, yalanlayıp yüz çevirmiş olan o en azgından başkası yaslanmaz. لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى
16 Oraya, yalanlayıp yüz çevirmiş olan o en azgından başkası yaslanmaz. الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّى
17 Arınmak için malını veren, en çok sakınan kimse ise ondan uzak tutulur. وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى
18 Arınmak için malını veren, en çok sakınan kimse ise ondan uzak tutulur. الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى
19 O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için değil, ancak yüce Rabbinin hoşnudluğunu (rızasını) gözeterek yapmıştır. وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَى
20 O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için değil, ancak yüce Rabbinin hoşnudluğunu (rızasını) gözeterek yapmıştır. إِلَّا ابْتِغَاء وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى
21 Elbette kendisi de hoşnut (razı) olacaktır. وَلَسَوْفَ يَرْضَى
Next Surah Adh-Dhuha
;