1 |
İçinde burçları bulunan göğe and olsun; |
/content/ayah/audio/hudhaify/085001.mp3
|
وَالسَّمَاء ذَاتِ الْبُرُوجِ |
2 |
Söz verilen kıyamet gününe and olsun; |
/content/ayah/audio/hudhaify/085002.mp3
|
وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ |
3 |
Şahitlik edene ve edilene and olsun ki, insanlar öldükten sonra diriltileceklerdir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085003.mp3
|
وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ |
4 |
Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! |
/content/ayah/audio/hudhaify/085004.mp3
|
قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ |
5 |
Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! |
/content/ayah/audio/hudhaify/085005.mp3
|
النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ |
6 |
Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! |
/content/ayah/audio/hudhaify/085006.mp3
|
إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ |
7 |
Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! |
/content/ayah/audio/hudhaify/085007.mp3
|
وَهُمْ عَلَى مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ |
8 |
Bu inkarcıların, inananlara kızmaları; onların sadece, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin bulunan ve övülmeğe layık ve güçlü olan Allah'a inanmış olmalarındandı. Allah her şeye şahiddir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085008.mp3
|
وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ |
9 |
Bu inkarcıların, inananlara kızmaları; onların sadece, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin bulunan ve övülmeğe layık ve güçlü olan Allah'a inanmış olmalarındandı. Allah her şeye şahiddir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085009.mp3
|
الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ |
10 |
Ama inanmış erkek ve kadınlara işkence ederek onları dinlerinden çevirmeğe uğraşanlar, eğer tevbe etmezlerse, onlara cehennem azabı vardır. Yakıcı azap da onlaradır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085010.mp3
|
إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ |
11 |
Şüphesiz inanıp yararlı işler işleyenlere, onlara, içlerinden ırmaklar akan cennetler vardır. Bu, büyük kurtuluştur. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085011.mp3
|
إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ذَلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ |
12 |
Doğrusu Rabbinin yakalaması amansızdır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085012.mp3
|
إِنَّ بَطْشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ |
13 |
Önce yaratıp sonra bunu tekrar eden O'dur. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085013.mp3
|
إِنَّهُ هُوَ يُبْدِئُ وَيُعِيدُ |
14 |
Yüce arşın sahibi, çok seven, bağışlayan O'dur. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085014.mp3
|
وَهُوَ الْغَفُورُ الْوَدُودُ |
15 |
Yüce arşın sahibi, çok seven, bağışlayan O'dur. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085015.mp3
|
ذُو الْعَرْشِ الْمَجِيدُ |
16 |
Her dilediğini mutlaka yapandır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085016.mp3
|
فَعَّالٌ لِّمَا يُرِيدُ |
17 |
Firavun ve Semud ordularının haberi sana geldi mi? |
/content/ayah/audio/hudhaify/085017.mp3
|
هَلْ أَتَاكَ حَدِيثُ الْجُنُودِ |
18 |
Firavun ve Semud ordularının haberi sana geldi mi? |
/content/ayah/audio/hudhaify/085018.mp3
|
فِرْعَوْنَ وَثَمُودَ |
19 |
Doğrusu inkar edenler, hep yalanlayagelmişlerdir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085019.mp3
|
بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا فِي تَكْذِيبٍ |
20 |
Oysa Allah onları ardlarından çevirmiştir. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085020.mp3
|
وَاللَّهُ مِن وَرَائِهِم مُّحِيطٌ |
21 |
Doğrusu sana vahyedilen bu Kitap, Levhi Mahfuz'da bulunan şanlı bir Kuran'dır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085021.mp3
|
بَلْ هُوَ قُرْآنٌ مَّجِيدٌ |
22 |
Doğrusu sana vahyedilen bu Kitap, Levhi Mahfuz'da bulunan şanlı bir Kuran'dır. |
/content/ayah/audio/hudhaify/085022.mp3
|
فِي لَوْحٍ مَّحْفُوظٍ |